2.Dünya Savaşı öncesinde Grand Prix yarışlarında önemli başarıları olan firma, savaştan sonra, 1951 yılında yarışlara yine başarılı şekilde geri dönmek istiyordu.
Yarışlar başlamıştı ama yeni model için yeni parçalar geliştirmeye vakit yoktu. Firma bu yüzden üretimde olan modellerin parçalarını kullanarak ve hızlı kararlar vererek 300 serisinde kullanılan motor ile çalışacak bir gövde geliştirmeye karar verdi.
O sıralar motorun gücünün rekabette yeteri kadar etkili olamayacağını düşünen firma, tasarımın son derece hafif ve hava direncinin düşük olmasına karar verir.
Firma edindiği yarış tecrübelerinden, üstü kapalı modellerin, uzun mesafe yarışlarda daha başarılı olduğunu tespit eder ve bu doğrultuda yeni aracı geliştirmeye devam eder.
Sonuç olarak sürtünme katsayısı 0.25 (Cw) olan bir model üretilir. Alüminyumdan imal edilen uzay çatı şase, kapı arasında uzun boşluklardan dolayı zayıf kalır, bunun üzerine kapı eşiği yükseltilir ve inip binmeyi kolaylaştırmak amacıyla kapıların martı kanadı şeklinde yukarı doğru açılmasına karar verilir.
Standart olarak 115 beygir gücünde olan 300 motorları, yeni ekzantrik milleri, yükseltilen sıkıştırma oranı ve Solex marka karbüratörler ile 171 beygire yükselir. Firma 9 ay içinde projeyi hayata geçirir ve 1952 yılının Mart ayında araç basın mensuplarına tanıtılır. İki ay sonra yarışlara katılmaya başlayan 300SL’ler zaferler kazanmaya başlar.
1953 yılında, uzun mesafe yol yarışlarından çok Grand Prix yarışlarına odaklanan firma, Amerikalı Mercedes-Benz distribütörü Max Hoffman’ın da talebiyle 300SL’in yol versiyonunu ve daha ufak bir roadster olan 190SL’i üretmeye karar verir. (190SL’in günümüzdeki muadili olarak SLK gösterilebilir) 300SL’in yol versiyonu, 1954 yılının Şubat ayında New York’da düzenlenen otomobil fuarında sergilenir.
Yol versiyonu yarış versiyonundan daha ağır olur ama motor gücü de 171 beygirden 220 beygire yükselir ve ilk kez benzinli bir üretim otomobilinde Bosch tarafından geliştirilen mekanik enjeksiyon sistemi kullanılır.
Ancak sistem her 1500 km.de yağ değişimi gerektirir. Çünkü otomobilin motorunun kapatıldığı süre ile motorun çalışmasının durması arasında geçen sürede, sistem yakıt püskürtmeye devam ediyor, bu da yanmamış yakıtın motor yağına karışmasına neden oluyordu. Araçta yarış tipi yağ soğutucularının kullanılması nedeniyle, benzinin motor yağında buharlaşması da mümkün olmuyordu.
Merdedes Benz 300SL, gelişmiş aerodinamiği ve 220 beygir gücündeki motoru ile aracı saatte 260 km/s hızlara ulaştırırken, kendisinden çok daha güçlü olan bazı otomobilleri performansı ile geride bırakır.
Tek kapı modelinin yerini 1957 yılında, üstü açık roadster modeli alır. 1961 yılında disk frenli modelleri satışa sunulduğunda, fiyatı Jaguar E-type’ın iki katıdır.
1962 yılında bu özel araçtan toplam 1858 adet üretilmiştir.
300SL döneminde ve günümüzde koleksiyoncuların çok arzuladığı bir modeldir. Öyle ki lastik üreticisi Dunlop, sadece bu modele özel, klasik görünümlü, 240 km/s hızlara kadar güvenli sürüş sunan lastik üretmektedir.300SL modelindeki 300 aracın motor hacmini, yani 3 litre olduğunu, SL ise “Sport Leiht” ya da “Sport Light” yani spor ve hafif olduğunu ifade eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder