Honda'dan yeni konseptler


Honda Motor, Japon Otomobil Üreticileri Birliği’nin sponsorluğu ile gerçekleştirilen 40. Tokyo Otomobil Fuarı’nda yeni konsept otomobillerini ve yeni teknoloji ürünlerini sergiledi.
Honda, 40. Tokyo Otomobil Fuarı’nda bu yıl, “Dünyamızda hareketliliğin sonsuz sevinci için” teması ile kurguladığı standı ile fuardaki yerini aldı. Temanın temelinde Honda, CO2 emisyonlarını azaltmak gibi çevresel sorunları, hareketliliğin keyfi ile birlikte ele alan gelişmiş çevresel teknolojileri sergiledi.


Honda, 40. Tokyo Otomobil fuarında iki konsept modelinin de dünya galasını gerçekleştirdi. CR-Z, Honda’nın , hem temiz performans hem de yüksek seviyede tork sağlayan benzin-elektrik Hybrid sistemiyle donatılmış, gelecek nesil bir spor otomobil olarak ilk kez fuarda sergilendi. PUYO ise hem araç sahibine, hem de çevredeki insanlara eğlenceli anlar yaşatmak amacıyla sıradışı düşüncelere dayalı olarak tasarlanmış yakıt hücreli bir otomobil olarak fuardaki yerini aldı. Sergilenenler arasında, üstün çevresel performans ve motor performansı özellikleri sunan ve ilk olarak Eylül ayında Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtımı yapılan i-DTEC yeni nesil dizel motoru da görmek mümkün oldu.


Ayrıca, Japonya’da Ekim sonlarına doğru satışa çıkacak olan tamamen yeni Jazz modeli de sergilendi. 2001’deki tanıtımından bu yana Jazz stili, fonksiyonelliği ve üstün yakıt ekonomisi ile geniş beğeni toplamış ve dünya çapındaki satışları 2 milyon adedi geçmiştir. Yeni Jazz, Avrupa pazarlarına 2008 sonlarına doğru tanıtılması planlanan tamamen yeni Jazz’ın temelini teşkil ediyor. 40. Tokyo Motor Show’da sergilenen otomobillerin bir diğeri de yeni Inspire, Japonya’da bu yılın ilerleyen günlerinde satışa sunulması planlanan Inspire yeni Değişken Silindir Yönetim Sistemi ile donatıldı. Honda, halen satışta olan otomobilleri, yakında tanıtacağı ve geleceğin konsept modelleri dahil olmak üzere 40. Tokyo Otomobil fuarında 11 ayrı modelden toplam 18 araç sergilendi.


Fuarda ek olarak, “Geleceğin Enerjisi” sergisi Honda’nın, pirinç samanından bio-etanol elde etmek ve Japonya’da ülke çapında satışa çıkacak olan, çevreye duyarlı, yeni nesil ince-film güneş pilleri de dahil olmak üzere, yeni enerji geliştirme konusundaki girişimlerini gösterdi. Honda’nın, yeni rüyaları ve insanların gelecekte de hareketliliğin keyfini hissetmelerini sağlayacak gelişmiş çevresel teknolojileri gerçekleştirme amacının sembolü olan F1 ve diğer yarış araçları da fuarda yerini aldı.


CR-ZCR-Z’de (Compact Renaissance Zero) küçük otomobillerin yeni, temel öğelerden başlayan tasarımında bir rönesans fikrini yakalamak amacıyla seçilmiş bir terimin kısaltması. Hybrid spor otomobillerin tasarım araştırma modeli herkese keyifli bir sürüş sunarken aracın çevresel ayak izini hafifleten gelişmiş teknolojilerle donatıldı.

Dış tasarım‘Geleceğe Yönelik ve Dinamik’ olmak üzere tasarlanmış olan CR-Z, kompakt bir formda güçlü performans ve geleceğe yönelik görünümü birleştiriyor. Önden görünüşünde, yüksek performansı belirleyen büyük bir ızgara, iki taraftaki genel akıcı görünüm ile dengeleniyor. Arkada, far kombinasyonu geriye doğru üstün görüş sağlıyor. CR-Z’nin ilerici görünümünü, tasarım detaylarına şık bir formla yüksek görünürlük sağlayan kapı aynaları, keskin bir izlenim veren, LED farlar ve havalı, yüzgeç biçimli tasarımı vurguluyor. Büyük, 19-inç tekerlekler de dinamik sürüş performansı sunuyor.


İç tasarımCR-Z’nin iç tasarımı için anahtar sözcükler ‘Yüksek Teknoloji ve Sportif”. Hedef, havadar ferahlığın özgür bırakan duygusu ile sürüşün keyfini ortaya çıkaran gelişmiş bir arayüzü birleştiren tamamen yeni, spor bir iç mekan yaratmaktı. İçeride, sıkıcı olmadan hafif, sofistike bir imaj yaratmak için basit bir çerçeve konstrüksiyon üzerinde gözenekli bir malzeme kullanıldı. Kokpitte göstergeler, anında tanımlama fonksiyonunu sunarken sürüş deneyimini ilerici, heyecanlandırıcı bir duyguyla zenginleştiren ve camdan bir sanat eserinin içine yerleştirilmiş gelişmiş teknoloji izlenimi veriyor.


PUYOJaponca bir yankı kelimesi olarak PUYO, aracın yumuşak gövdesine dokunma duygusunu tanımlıyor. PUYO’nun seçilme nedeni ise sıcak, dostça bir duygu uyandırmak. PUYO hareketlilikte ‘temiz’, ‘güvenli’ ve ‘eğlenceli’ fonksiyonelliği, hem kullanıcıları hem de çevredekileri mutlu edecek ultra yüksek verimlilik, küçük boyut ve yakıt pili teknolojisini barındırıyor. Ayrıca PUYO, çevreye duyarlı, insan dostu, minimalist tasarımda birleştiren yeni bir fikri simgeliyor.


Dış tasarımPUYO’nun dışı için geliştirilen tema, hem insanlara hem de çevreye dost, köşesiz bir ‘Dikişsiz Yumuşak Kutu’ yaratmaktı. Hedef, kutu şekilli tasarımın. azami genişliğinden yararlanırken sevilen bir ev hayvanı hissi veren, cana yakın bir tasarımı sunuyor. PUYO’nun ‘jel gövdesi’ gerçek dünyada daha fazla güvenlik sağlamak için yumuşak malzemelerden oluşuyor. Ayrıca gövde, insanları doğru kullanım pozisyonuna yönlendirmek ve onları aracın durumundan haberdar etmek üzere ışıldıyor ve insanlar ile otomobilleri arasında daha yakın bir ilişki oluşmasını sağlıyor.


İç tasarım‘İpeksi bir Dokunuş’a sahip olmak üzere geliştirilen PUYO’nun içi, şeffaflık duygusu uyandıran iç açıcı, insan dostu bir mekan oluşturmak üzere tasarlandı. Gösterge paneli monitörü, kumaşın esnekliğinden yararlanarak araç çalışınca yükselen kontroller, ışıklı likid göstergeler ve içgüdüsel kullanım için geliştirilmiş bir joystick gibi öğeler kullanıcının duyularına ve duyarlılıklarına nazikçe destek oluyor.

Çin malı otomobiller Türkiye'de

Geçtiğimiz kasım ayında Türkiye ile tanışan Çin’in en büyük otomobil üreticilerinden Chery, yatırım için hazırlıklara başladı.
Türkiye, Çin otomobillerini severse, Avrupa için üs olacak. Chery modellerinin 10 bin dolar civarından satışa çıkması bekleniyor
Chery ile 2006 yılında resmi olarak işlemleri tamamlamasına rağmen, araçlarının AB standartlarını karşılayan testlerden geçmemiş olması nedeniyle satışa başlayamayan Mermerler yılın ikinci yarısından itibaren otomobil ithal etmeye başlıyor.
İngiliz hükümetinin denetimindeki AB’ye uygundur standardı veren VCA kuruluşundan Chery Alia modeli ilk onayı aldı. Türkiye’ye gelecek diğer 4 Chery modelinin testleri ise devam ediyor.
Mermerler Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Mermer, 'Sonunda Chery’nin AB standartlarına uygunluğu ispatlanmış oldu. İlk Çin otomobili 2008 model olarak yılın son çeyreğinde Türkiye’de satılmaya başlayacak' dedi.
Çin’de 10 bin dolara satılan 4x4 modeli Tiggo’yu Türkiye’deki yüksek vergiler nedeniyle yaklaşık 20 bin dolar seviyesinde satmayı planladıklarını belirten Mermer, gelecek modellerin fiyatları üzerinde çalışıldığını ifade etti. Mermer, 'Hangi marka olursa olsun Çin otosu fiyat açısından avantajlı olmak zorunda. Fiyat dahil müşteri beklentisi için Türkiye çapında anket yaptırdık. Fiyat baz modelde 10 bin doların biraz üstünde olabilir' dedi.
Chery bayiliği için 1.200 civarında başvuru aldıklarını belirten Mermer, şunları söyledi:'2006 Auto Show’dan beri yoğun ilgi var. Türkiye çapında 45 bayilik düşünüyoruz. Ancak önceliği satış sonrasının kurulmasında. Farklı markalarla çalışan gruplar Chery’nin satış sonrasıyla ilgileniyor. Şimdiden 25 servisle anlaştık.'

En hızlı ‘çevreci’


Küresel ısınmanın sıkça konuşulduğu şu günlerde Audi’nin yeni konsepti hızlı olunurken çevreci olunabileceğini de kanıtlıyor

Petrol fiyatlarının sürekli yükseldiği ve kaynakların azaldığı dünyada, alternatif sistemlerin geliştirilmesi kaçınılmaz oluyor. Ancak durum sadece yakıt rezervlerinin tükenmesi değil; çevrenin de yavaş yavaş yok olması olunca, bu sistemlerde ‘az yakıtla çok iş’ hedefi kadar en temiz enerjiyi üretme konusu da zaruri hale geliyor. Çıkardıkları atık gazlar ile küresel ısınmada önemli rol oynayan otomobillerin de bu doğrultu da geliştirilmemesi beklenemezdi. Firmalar şu günlerde daha az kirli olan dizel, CNG ve hibrid teknolojileri üzerinde yoğunlaşmış durumdalar. Ancak tüm dünyanın ortak problemi olan küresel ısınmanın önüne geçilemeyecek olunmasıyla, optimal yakıt ve atık değerlerine sahip araçların üretilmesi firmaların öncelikli hedeflerinden biri oldu. Akla ilk gelen sistem ise Hibrid motorlarda kısmi olarak kullanılan ve çevreye hiçbir zararı olmayan elektrik motorları... Bu sistemler üzerine çalışmaya başlayan firmaların meyveleri de yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Sıfıra yakın Audi ve International School of Design France (ISD) ortaklığıyla ortaya çıkan ‘R-Zero’ için çevrece otomobil kavramında gelinen son nokta denilebilir. Kaslı, hızlı ve spor bir otomobilin aynı zamanda çevreci de olabileceğini ispatlamak R-Zero için çok kolay olacak. Tasarımından çok motoru ile dikkat çeken konseptin açıklanan asıl can alıcı noktası ise ortaya çıkardığı emisyon değerleri… Sadece elektrik ile çalışan ve 12900 d/d’de 1091 HP maksimum güç ve 2940 Nm maksimum tork değeri sunan otomobil eğer üretilirse parmak ısırtacak performans verilerine sahip. R-Zero’nun, 0-100 km/s hızlanması 3 saniyenin altında gerçekleşiyor. Şu anda dünyanın en hızlı otomobili olan Bugatti Veyron’un 407 km/s ile kırdığı maksimum hız rekorunu da yerle bir edebilecek bu konsept teorik olarak 460 km/s hıza ulaşabiliyor. 800 voltluk Lithium-Ion pillerden aldığı enerjiyi kullanarak her bir tekerleğe bağlı dört farklı motor sayesinde hareket eden R-Zero’nun ağırlığı yaklaşık 1200 kg… Ancak piller de eklendiğinde bu ağıtlık 2 tona ulaşıyor. Tabi ki bu sadece bir konsept… Üretileceği zamana kadar birçok iyileştirmelerden geçecek ve en uygun halini alacak. Gelecekte hem performanslı hem de çevreci spor otomobillerin olabileceğinin müjdecisi olan R-Zero ve türevlerini, insanların çevreye olan bakış açılarıyla birebir örtüşen yapısıyla 2010 yılında yollarda görme ihtimalimiz bulunuyor. Bu sürecin hızlanmasını tamamıyla tüketicilerin çevreye olan duyarlılığı belirleyecek.

Martı kanatlı Japon!


Frankfurt Otomobil Fuarı’nın yaklaşması ile birlikte markaların konseptleri bir bir ortaya çıkmaya başladı. Bu yıl özellikle çevreci otomobil konseptlerinin egemenliğinde geçecek olan fuarda, yerini alacak yıldızlardan biri de Nissan Maxim.


Genç sürücüleri hedef alarak tasarlandığı belirtilen Maxim gücünü her iki aksda bulunan iki ayrı elektrik motorlarından alıyor. 3.70 m uzunluğa 1.80 m genişliğe ve 1.40 m uzunluğuna sahip olan konsept dışarıdan bakıldığında tam bir Coupe formunda görünüyor. LED teknolojisinin bolca kullanıldığı dış mekanda ilk dikkati çeken ise üçgen şeklinde tasarlanmış yan camlar oluyor. Kanat şeklinde açılan kapılardan içeri girildiğinde bizi bilgisayar oyunlarına benzer bir konsol karşılıyor. Kırmızı ağırlıklı gösterge tablosundaki kontrolleri direksiyondan ve yanındaki gösterişli kumanda elemanlarından yapmak mümkün. Ortaya konumlandırılmış sürücü koltuğunun arkasındaki 2 yolcu koltuğundan oluşan oturma şeması ile McLaren F1’ı hatırlatan konseptin hangi değişiklikleri geçirerek yollara ineceğini söylemek içinse henüz çok erken.

40. yıl anısına özel RX-8


Mazda’nın Rotary motorlu araçlarının 40. yılı anısına yapılan kutlamalar devam ediyor.

Japon üretici geçtiğimiz günlerde de çok az sayıyla sınırla olmak üzere “Rotary Engine 40th Anniversary” etiketine sahip bir RX-8’i piyasaya süreceğini duyurdu. RX-8 Type S (6 manuel vitesli) ve Type E (6 otomatik vitesli) modelleri baz alınarak üretilen özel model, özel mermer beyazı kasası ve içerideki siyah deri ve parlak gümüş rengi alkantra ile diğer RX8 modellerinden hemen ayrılacak. Bilstein amörtisörleri ve özel üretan köpükle doldurulmuş süspansiyonlarıyla konforunuza konfor katan bu özel RX-8, çok ayrıcalıklı bir motora da sahip. 40. yıl anısına yapılan RX-8, mavi reflektörlü ön sis farları, 18 inçlik koyu gümüş krom alaşım jantları, direksiyon, el freni ve viteste kullanılan özel deri kaplaması ile tamamen özel bir model olduğunu gösteriyor. Yan panellerde “limited edition” ibaresinin de bulunduğu 40. yıl anısına üretilen bu özel RX-8 Japon pazarında sadece 200 adet olarak satışa sunulacak ve Japonya fiyatı yaklaşık olarak 26.590 dolar civarında olacak.

Geleceğin otomobili Flux


‘Peugeot Tasarım yarışması’nda internet oylamaları ile en iyi tasarım seçilen Flux,Frankfurt fuarında konsept araç olarak sergileniyor

Geçen yıl Cenevre fuarında 4. ‘Peugeot Tasarım yarışması’ nda birincilik ödülü alan Romanyalı tasarım öğrencisi Mihai Panaitescu’nun eseri olan Peugeot Flux Concept, Peugeot tasarım merkezi tarafından üretime hazır hale getirilmiş. Delphine Gouget liderliğindeki ‘Peugeot Stil Merkezi’ en yeni teknoloji ile tasarım kurallarını bir araya getirerek Flux’ üç ay gibi kısa bir sürede üretilecek hale getirmiş. Policarbon ve alüminyumdan yapılan gövde yapısı, dinamik ve şık tasarımının yanısıra hidrojen yakıt pilleriyle ürettiği enerji ile dikkat çeken Flux fuarı ziyarete gelen herkesin dikkatini çekecek bir otomobil.