Hyundai’nin hidrojenle çalışan Tucson FCEV (Fuel Cell Electric Vehicle – Yakıt Hücreli Elektrikli Araç) modeli, Michelin’in 10 yıldır tüm dünyada gerçekleştirdiği Challenge Bibendum yarışında 2007’nin en mükemmel derecesini elde ederek birinci oldu.
Çin’in ünlü kenti Şangay’da 14-17 Kasım 2007 tarihleri arasında gerçekleştirilen Challenge Bibendum’un daha önceki yıllarda gerçekleştirilen yarışlarında da Hyundai Takımı yine iyi sonuçlara imza atmıştı. Ancak Hyundai, bu yılki yarışta Daimler AG, GM ve Nissan gibi iddialı takımları hidrojenle çalışan Tucson FCEV ile geride bıraktı.
Ünlü lastik firması Michelin tarafından ilk kez 1998 yılında yaratılan Challenge Bibendum yarışı, sürdürülebilir yol performansı için gerçekleştiriliyor ve gürültü, yakıt verimliliği, havayı kirleten etkenler ve CO2 emisyonları test ediliyor.
Hyundai Gelişmiş Teknoloji Kıdemli Başkan Yardımcısı Moon-Shik Kwon, “Bu sonuç, Hyundai’nin yakıt hücresi teknolojisinin, sektördeki sistemler arasında en iyilerden biri olduğunu tekrar ispatladı” diyerek bu başarının önemini vurguluyor.
İlk kez 2004 yılında geliştirilen Tucson FCEV, Hyundai’nin ikinci jenerasyon yakıt hücreli aracı olma özelliğini taşıyor. 13 Temmuz 2005’te İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Hidrojen Enerjisi Kongresi ve Fuarı’nda da Türkiye’ye gelen ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Hilmi Güler ile basın mensupları tarafından da kullanılan Tucson FCEV, 350 bar basınçla doldurulan deposuyla 150 km/s maksimum hıza çıkabiliyor ve 350 km’lik mesafeyi hiç dolum gerektirmeden kat edebiliyor. Bu 21’inci yüzyıl otomobilinin kalbindeyse, Hyundai tarafından geliştirilen toplam 80 kW’lık güce sahip yakıt hücreleri kullanılıyor.
Hyundai, biri A.B.D. ve biri Kore’de olmak üzere iki ayrı yakıt hücreli araç filosunun testlerini yürütüyor. Amerika’da UTC Power, Chevron Texaco ve A.B.D. Enerji Bakanlığı ile yürütülen testlerde tam 32 adet yakıt hücreli Hyundai modeli test ediliyor. Kore’de ise aralarında dört adet otobüs olmak üzere 34 araçlık filo da hükümet, bakanlıklar ve acentalar tarafından kullanılıyor.
Bu testlerde elde edilen veriler, Hyundai’nin yeni teknolojileri geliştirmesi sırasında dikkate alınıyor ve 2012’de seri üretimine başlanacak yakıt hücreli araç için temeli oluşturuyor.