Gecenin geç bir saati otomobili "itinayla" park eden 40 yaşlarındaki uzun boylu adam, araçtan iner inmez montuna sıkıca sarılmıştı. Soğuk rüzgarların iliklerine kadar işlemesinden korkarak, derhal kapıyı kapattı ve uzaktan kumandaya basarak merkezi kilidi harekete geçiriverdi. Sinyal lambaları "Tamam kilitlendi" işaretini vermek üzere gözlerini kırpıştırırken yanında bir araç beliriverdi bu adamın...
"Hocam, hayırlı olsun" diyordu otomobildeki diğer kişi. "Yeni aldınız galiba, bir bakabilir miyim?" Sitenin otoparkında, soğuk havaya rağmen elinde kumandayla öylece kalmıştı 40 yaşlarındaki (hala dışarıda olan) adam. Saatine baktı. Gece yarısını geçeli iki saatten fazla olmuştu. Diğer araç hemen oracıkta duruverdi. Sürücüsü aşağıya inmiş, dikkatle aracı süzüyordu...
"Ben almayı düşünüyorum da, benimkinden farkı ne?" diye sordu. 40'lık olan adam, soğukta titreyen sesiyle atıldı hemen...
"Bagajı!"
Henüz tango yapamıyor ama...
Evet, bir otomobil editörü günün birinde "Beyaz Dizi" yazmaya karar verirse, bilin ki bundan çok da farklı olmazdı herhalde!
Ancak aracın tango diyarı bir Latin ülkesinden ithal ediliyor oluşundan mıdır, nedir, aklıma böyle bir giriş geliverdi ansızın. Ne de olsa tango hep romantik bir dans olarak nitelenir ya...
Citroen'in orta sınıfta daha fazla kitleye hitap edebilmek amacıyla Arjantin'den ithal etmeye başladığı C4 Sedan, kısa süre önce Türkiye yollarına çıktı. Tabii yukarıda anlattığım olay gibi (ki abartılı olsa da gerçektir), C4'ün tasarımını beğenip de daha fazla bagaj hacmi arayanların da ilgisi çekmeyi başardı. Nitekim 5 kapılısından 498 mm daha uzun olan C4 Sedan, "burnu ve arkası olan" bir otomobil isteyen Türk tüketicisi için "fazlasıyla" uygun bir seçenek olarak yerini aldı.
Tabii fazlasıyla uygunluğu, fiyatından olmasa da, az önce değindiğim üzere bagajından kaynaklanmakta. Zira bagaj hacmi 513 lt ile rakiplerinden hayli fazla. Bunun için bagaj kapağını kaldırmak yeterli. Sonuna kadar kolunuzun ulaşamayacağını düşündüğünüz bir derinlik söz konusu. Beş kişilik bir ailenin yükünü taşımakta zorlanmayacak bu hacim, elbette ki "tek" olmasa da C4 Sedan'ın "en büyük" kozu niteliğinde.
Tango yapmasını bilmese de, "C-Triomphe" adıyla ilk kez tanıtılan C4 Sedan, Çin'in dışında sadece Arjantin'de üretilmekte. Önden tamamen C4 HB ile aynı yüzü taşıyan Sedan, bununla birlikte arka bölümden itibaren tamamen farklı bir görüntü çiziyor. Bagaj bölümüyle birlikte neredeyse bir üst sınıftaki ağabeyi C5 kadar boya sahip C4 Sedan, bu farkını yandan bakıldığında açıkça ortaya koyuyor. Zira uzun...
Bagajın her iki yanında çamurluğa kadar uzanan ters bumerang şeklindeki stop lambaları, onun arkadan kolayca ayırt edilmesini sağlıyor. Elbette bagajı ve onun nikelajlı kapağı yeterince farklılık getiriyor zaten, ama ben bir unsur daha ekleyeyim dedim...
Tekno ciciler aynı
Aracın iç mekanına, özellikle de ön koltuklara oturduğunuzda, içinde bulunduğunuz aracın C4'ün hangi versiyonu olduğunu pek anlamayabilirsiniz. Nitekim Citroen'e özgü olan ve göbek kısmı sabit teknolojik direksiyon simidi Sedan'da da mevcut.
Müzik sistemi ve diğer pek çok kumandayla elinizi kaldırmadan oynama imkanı sunan bu unsur, direksiyon simidi ile birlikte sabitlenmiş dijital devir saatiyle süslü. Yine dijital olan diğer göstergelerse, tam olarak ortaya konumlandırılmış. Gayet iri olan kilometre sayacını göz ucuyla takip etmek hiç zor değil. Üstelik hem gece, hem de gündüz.Bunun dışında kokulandırma sistemi, çift bölgeli otomatik klima gibi donanımlar da cabası. Bolca küçük eşya çekmecesinin yer aldığı ön bölümde, biraz iri eşyalar ya da CD'ler için yer bulmak ise hafif çaplı sorun olabiliyor. Çünkü koltukların arasındaki kol dayama yerinin altında eşya gözü yok, yani açılmıyor.
Diz mesafesi açısından gayet başarılı arka koltuklarda ise yine ilginç donanımlar var. Arka koltuğun ortasında bardaklıklı ve eşya gözlü katlanabilir kol dayama yeri mevcut. Ayrıca arka koltukta oturanlara kalorifer hızını ayarlama imkanı sunan bir de düğme konulmuş. Ancak bendenizin alışmamış olmasından mı kaynaklanır bilinmez, sürekli soğuk üflemekteydi...
Yumuşak malzemelerin kullanıldığı ön göğüsün yanı sıra genel anlamda plastik kalitesinin iyi seviyede olduğunu söylemek gerek. Ses yatımının başarısı sayesinde, dizel motorlu olan aracımızda bile motor gürültüsü hayli düşüktü. Süspansiyon ise, gerçekten başarılı bir "kıvam"da...
1000 km yolculuk
Türkiye'ye 1.6 lt 110 HP güçlerinde bir benzinli ve bir de dizel motor seçeneğiyle getirilen C4 Sedan, dizel motorla uzun yol için biçilmiş kaftan.
60 lt hacimli deposuyla makul kullanımlar sayesinde 1000 km yolculuk yapabilecek beceriye sahip olan C4 Sedan, ortalama 100 km'de 5.4 lt tüketim gösterdi bizlere. Bununla birlikte aracın, Hatchback kardeşindeki gibi hem dizel, hem de otomatik olan bir seçeneği şimdilik yok.
ESP ve park sensörü gibi eksikleri olan C4 Sedan'ın tek donanım paketi bulunuyor.
Neleri Var?
-----------
C4 Sedan 1.6 HDI
ABS+EBD, Acil Fren Destek Sistemi, ön+yan+perde hava yastıkları, yol bilgisayarı, hız sabitleme sistemi, yağmur sensörü, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon simidi, çift bölgeli otomatik klima, arkadaki yolcular için kalorifer fan ayarı, kokulandırma sistemi, radya/CD çalar, elektrikli camlar, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu.
"Hocam, hayırlı olsun" diyordu otomobildeki diğer kişi. "Yeni aldınız galiba, bir bakabilir miyim?" Sitenin otoparkında, soğuk havaya rağmen elinde kumandayla öylece kalmıştı 40 yaşlarındaki (hala dışarıda olan) adam. Saatine baktı. Gece yarısını geçeli iki saatten fazla olmuştu. Diğer araç hemen oracıkta duruverdi. Sürücüsü aşağıya inmiş, dikkatle aracı süzüyordu...
"Ben almayı düşünüyorum da, benimkinden farkı ne?" diye sordu. 40'lık olan adam, soğukta titreyen sesiyle atıldı hemen...
"Bagajı!"
Henüz tango yapamıyor ama...
Evet, bir otomobil editörü günün birinde "Beyaz Dizi" yazmaya karar verirse, bilin ki bundan çok da farklı olmazdı herhalde!
Ancak aracın tango diyarı bir Latin ülkesinden ithal ediliyor oluşundan mıdır, nedir, aklıma böyle bir giriş geliverdi ansızın. Ne de olsa tango hep romantik bir dans olarak nitelenir ya...
Citroen'in orta sınıfta daha fazla kitleye hitap edebilmek amacıyla Arjantin'den ithal etmeye başladığı C4 Sedan, kısa süre önce Türkiye yollarına çıktı. Tabii yukarıda anlattığım olay gibi (ki abartılı olsa da gerçektir), C4'ün tasarımını beğenip de daha fazla bagaj hacmi arayanların da ilgisi çekmeyi başardı. Nitekim 5 kapılısından 498 mm daha uzun olan C4 Sedan, "burnu ve arkası olan" bir otomobil isteyen Türk tüketicisi için "fazlasıyla" uygun bir seçenek olarak yerini aldı.
Tabii fazlasıyla uygunluğu, fiyatından olmasa da, az önce değindiğim üzere bagajından kaynaklanmakta. Zira bagaj hacmi 513 lt ile rakiplerinden hayli fazla. Bunun için bagaj kapağını kaldırmak yeterli. Sonuna kadar kolunuzun ulaşamayacağını düşündüğünüz bir derinlik söz konusu. Beş kişilik bir ailenin yükünü taşımakta zorlanmayacak bu hacim, elbette ki "tek" olmasa da C4 Sedan'ın "en büyük" kozu niteliğinde.
Tango yapmasını bilmese de, "C-Triomphe" adıyla ilk kez tanıtılan C4 Sedan, Çin'in dışında sadece Arjantin'de üretilmekte. Önden tamamen C4 HB ile aynı yüzü taşıyan Sedan, bununla birlikte arka bölümden itibaren tamamen farklı bir görüntü çiziyor. Bagaj bölümüyle birlikte neredeyse bir üst sınıftaki ağabeyi C5 kadar boya sahip C4 Sedan, bu farkını yandan bakıldığında açıkça ortaya koyuyor. Zira uzun...
Bagajın her iki yanında çamurluğa kadar uzanan ters bumerang şeklindeki stop lambaları, onun arkadan kolayca ayırt edilmesini sağlıyor. Elbette bagajı ve onun nikelajlı kapağı yeterince farklılık getiriyor zaten, ama ben bir unsur daha ekleyeyim dedim...
Tekno ciciler aynı
Aracın iç mekanına, özellikle de ön koltuklara oturduğunuzda, içinde bulunduğunuz aracın C4'ün hangi versiyonu olduğunu pek anlamayabilirsiniz. Nitekim Citroen'e özgü olan ve göbek kısmı sabit teknolojik direksiyon simidi Sedan'da da mevcut.
Müzik sistemi ve diğer pek çok kumandayla elinizi kaldırmadan oynama imkanı sunan bu unsur, direksiyon simidi ile birlikte sabitlenmiş dijital devir saatiyle süslü. Yine dijital olan diğer göstergelerse, tam olarak ortaya konumlandırılmış. Gayet iri olan kilometre sayacını göz ucuyla takip etmek hiç zor değil. Üstelik hem gece, hem de gündüz.Bunun dışında kokulandırma sistemi, çift bölgeli otomatik klima gibi donanımlar da cabası. Bolca küçük eşya çekmecesinin yer aldığı ön bölümde, biraz iri eşyalar ya da CD'ler için yer bulmak ise hafif çaplı sorun olabiliyor. Çünkü koltukların arasındaki kol dayama yerinin altında eşya gözü yok, yani açılmıyor.
Diz mesafesi açısından gayet başarılı arka koltuklarda ise yine ilginç donanımlar var. Arka koltuğun ortasında bardaklıklı ve eşya gözlü katlanabilir kol dayama yeri mevcut. Ayrıca arka koltukta oturanlara kalorifer hızını ayarlama imkanı sunan bir de düğme konulmuş. Ancak bendenizin alışmamış olmasından mı kaynaklanır bilinmez, sürekli soğuk üflemekteydi...
Yumuşak malzemelerin kullanıldığı ön göğüsün yanı sıra genel anlamda plastik kalitesinin iyi seviyede olduğunu söylemek gerek. Ses yatımının başarısı sayesinde, dizel motorlu olan aracımızda bile motor gürültüsü hayli düşüktü. Süspansiyon ise, gerçekten başarılı bir "kıvam"da...
1000 km yolculuk
Türkiye'ye 1.6 lt 110 HP güçlerinde bir benzinli ve bir de dizel motor seçeneğiyle getirilen C4 Sedan, dizel motorla uzun yol için biçilmiş kaftan.
60 lt hacimli deposuyla makul kullanımlar sayesinde 1000 km yolculuk yapabilecek beceriye sahip olan C4 Sedan, ortalama 100 km'de 5.4 lt tüketim gösterdi bizlere. Bununla birlikte aracın, Hatchback kardeşindeki gibi hem dizel, hem de otomatik olan bir seçeneği şimdilik yok.
ESP ve park sensörü gibi eksikleri olan C4 Sedan'ın tek donanım paketi bulunuyor.
Neleri Var?
-----------
C4 Sedan 1.6 HDI
ABS+EBD, Acil Fren Destek Sistemi, ön+yan+perde hava yastıkları, yol bilgisayarı, hız sabitleme sistemi, yağmur sensörü, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon simidi, çift bölgeli otomatik klima, arkadaki yolcular için kalorifer fan ayarı, kokulandırma sistemi, radya/CD çalar, elektrikli camlar, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder